22 Mayıs 2013 Çarşamba

13.Gün: Sene 2013 aylardan Mayıs günlerden Çarşamba 22'si

KH:
Bugun yapilacaklar listemizde 3 ana kalem var; 
1-Paragliding yap, 
2-Fethiye'nin sanayisinde duzgun bir motosiklet tamircisi bul ve BMW'nin sorununu coz.
3-ATV turu yap.

Anil'in vucut dilinden de anlasilabilecegi uzere biraz yukseklik korkusu var.
Buna ragmen 'Simdi yapmazsam bir daha yapamayabilirim' diyor.
UTR bize sinirlarimizi zorlamayi ogretiyor,  asilan zorlugun mukafati olarak
mutlaka bir guzellik bulacagimizi da...
Gezinin 'yavas ve sakin' ruhuna uygun sekilde paniklemeden eglencemize devam ediyoruz. Oludeniz'de onlerinde tandem ucacagimiz pilotlarimizla bulusup uzerinden kendimizi birakacagimiz tepeye dogru yola cikiyoruz. Bana atanan pilot fazla konuskan cok enerjik. Anil'in pilotu ise tam tersi, neredeyse depresyon isaretleri var. Tedirgin olup soruyorum "Hayirdir? Arkadasin bir sorunu mu var, yoksa hep mi boyledir?" diye. Benim pilotum, onun sabahlari hep boyle oldugunu soyleyip saka yollu arkadasini uyariyor, "musteriler tedirgin oluyor ehu ehu". Jeepimizin tirmanisiyla yuksekligimizle birlikte icimizdeki heyecan miktari da artiyor. Kalkis alanina geldigimizde hic beklemedigim bir manzara buluyor bizi.  Toz yok, toprak yok. Yerine arnavut kaldirimlarindan yapilmis, 100-150 metre sonra asagiya cok dik bir egimle inip gozden kaybolan bir  kalkis pisti var. Anil'in pilotu onden gitmek istedigi icin ilk ucacak olan o oluyor. Merakla pilotlarimizin ekipmanlari hazirlayisini izliyoruz, bir yandan da ucup gidenleri. 15-20 dakikalik bir beklemenin ardindan Anil olaysiz ve gurultusuz sekilde kosarak ucup gidiyor. Anil'in kalkisindan hemen sonra pilotum beni yanina cagiriyor ve kalkis icin yapmam gerekeni soyluyor; "Parasut dolunca (havayla) seni geri cekecek, naparsan yap durma, ileri dogru kosmaya devam et..."


AA:
Bizi atlayış yapacğımız alana götürecek olan servis erkenden gelip bizi alıyor ve yükseklik korkusu olan ben şu andan bir saat sonra 1700m yüksekten kendimi boşluğa bırakıyor olacağım... İnanılır gibi değil ama evet, başarıyorum, aşıyorum kendimi ve o adımları atıyorum, kuş gibi özgürüm, kafamda o andan başka hiçbişey yok. Az sonra sanayilerde ne kadar sürüneceğimi düşünmüyorum, motorun gerekli yedek parçayı bulup yola devem edip edemeyeceğini düşünmüyorum. Sadece rüzgarı dinliyorum, ölüdenizi seyrediyorum yukardan, ve huzurumu arttırıyorum gümbür gümbür atan kalbimin eşliğinde. Yaşıyorum...


KH:
"Sen niye konusmuyorsun hic?" diye soruyor geveze pilotum. Kendimi tutamayip "Sen de bir susarsan manzaranin keyfini cikartmak istiyorum." diyorum… susuyor. Fethiye'de paragliding yapacaklara bir tavsiye; kendi aksiyon kameraniz varsa onceden pilotunuzu, cekim yapmak icin maymunluk yapmamasi konusunda uyarin. Yoksa asagi inene kadar saga bak, sola bak, kasini kaldir, bacagini indir diye talimatlarla olayin butun guzelligini yok ediyorlar. Amaciniz facebook profil fotografi cektirmekse onu bilemem tabi...

AA:
Gokcayir Motor bolgede geziler duzenleyen bir kac motosiklet grubunun
 kiralik F800'lerinin de bakimlarini yapiyor.
Ruya gibi bu ucus çabuk bitiyor, şimdi sanayideyiz. Parça buralarda bulunması imkansız birşey. Tek çare İstanbuldan istemek. Borusan da sevgili Keremin babası vefat etmiş, elif hanım sağılsun parçanın varlığını teyit ediyor ve dostum Sinan gidip istinyeden parçayı alıp, kartal dan otobüse teslim ediyor. Yarın sabah erkenden burada olacak. Bobini yerine takıcam ve yola devam edeceğiz ama hey! Gün daha bitmedi ve hala ATV safarisi için vaktimiz var. Bu fırsatıda kaçırmıyoruz ve bir kez daha Ölüdenizden kendimizi yeni bir maceraya atıyoruz. 


Ustamiz suphemizi dogruluyor. Sorunlu parca pipo (buji basligi).
Yamaha tamirane onunde yol arkadasinin akibetini bekliyor.
KH:
"Sen niye konusmuyorsun hic?" diye soruyor saskin pilotum. "Sen de bir susarsan manzaranin keyfini cikartmak istiyorum." diyorum… susuyor. Fethiye'de paragliding yapacaklara bir tavsiye. Kendi aksiyon kameraniz varsa onceden pilotuna cekim yapmak icin maymunluk yapmamasi konusunda uyarin. Yoksa asagi inene kadar saga bak, sola bak, tasini kaldir, bacagini indir diye talimatlarla olayin butun guzelligini yok ediyorlar. Amaciniz facebook profil fotografi cektirmekse onu bilemem tabi.

KH:
Arac bizi Oludeniz'den geri getirmeyince mecburen minibusle otelimize
donuyoruz. Yol boyunca arka koltukta oturan 5-6 yaslarinda
cocugunun "Din nedir?" sorusuna duzgun bir cevap vermeye cabalayan
Ingiliz aileye kulak misafiri oluyoruz.  Aslanlar gibi hic bir dini
yuceltmeden veya kucumsemeden acikliyorlar.
Takirlerimizi iletiyoruz.
Sanayide isimiz tahmin ettigimizden cabuk bitiyor. Sorarak Fethiye'deki enduro BMW'lerin bakim-tamirlerini yapan bir dukkan buluyoruz. Ne yazik ki ihtiyacimiz olan buji basligi ellerinde yok. Istanbul'dan Anil'in bir arkadasindan parcayi alip otobuse vermesini rica ediyoruz. Hersey yoldunda giderse ertesi sabah parca elimizide olacak. Ekibimiz tamamlanacak ve yola dusecegiz. Bir kez daha Anil'la birbirimize bakip "sorun yok..!" diyoruz, icin icin derin bir 'ohh' cekerek… Gun daha bitmedigine gore planimizdaki ATV turunu da yerine getirmek uzere bir kez daha Oludeniz'e
gidiyoruz.
Benim acimindan gunun guzel suprizi de bu oluyor. Kendi kendime en yakin zamanda cross bir motosiklet alip kendimi toza topraga bogmaya soz veriyorum. Artik tanidik mekanimiz olan Help'da aksam canli muzikle basarili gecen gunumuzu kutluyoruz.


Gezdigimiz makineler vitessiz basit ama hafifti. Ormanin icinde ufak ama cok eglenceli
 bir parkur olusturmuslar. Atlamalar ve su gecisleri var. Cross bir motorla burada birkac
saat gecirmek sahane olurdu.
ATV'leri bakimli tutmakla gorevli bir aile var burada. Bu hic kolay bir is degil zira
gelenler surekli makineleri oraya buraya vurup yuvarliyormus.
Help'de aksam yemegimizi yerken Ingiliz bir ciftin dugunune sahit oluyoruz
...ve elbette aralarina katiliyoruz.
AA:
Hakedilmiş dinlenme hakkımızı da HELP!'de tamamlayıp otelimize döndüğümüzde harika bir günü daha geride bırakmış ve başarmış olmanın mutluluğuyla geride az bir kızmı kalan günlerimizin hüznüne boğulmamaya çalışarak yatakla buluşuyoruz.




1 yorum: